Cumhuriyet Gazetesi 8 Mart 1989
Devlet Sanatçısı Soprano Leyla Gencer’in Donizetti
Seminerleri
Devlet Sanatçısı
Soprano Leyla Gencer, Şubat ayı içinde İstanbul Devlet Opera ve Balesi
sanatçıları için iki hafta süren bir “Donizetti”
semineri verdi. Bilindiği gibi Leyla Gencer, Tebaldi, Callas, Monserrat Caballe, Beverly Hills, Joan Sutherland
gibi ikinci dünya savaşı sonrası müzik dünyasının kalburüstü opera
sanatçılarından biridir. İşin garibi, yukarıda sıraladığımız adların hemen
hepsi aynı yıllarda dünya sahnelerinde parlamışlardı. 1950-60 ve 70’li yıllarda
da süren ünlerini, yaptıkları sayısız plakla tarihe mal eden bu şarkıcılardan sadece
biri, Leyla Gencer, asıl dünya çapında ününü 80’li yıllarda, yani artık opera
sahnelerinden ayrıldıktan sonra kazandı.
30 yılı aşkın sahne
hayatı boyunca hiç stüdyo kaydı yapmayan Leyla Gencer’in sahnede, temsil
sırasında yapılmış korsan kayıtları birer ikişer plak olarak piyasaya çıkmaya
başlayınca, onu sahnede hiç görmemiş, duymamış olan yeni hayranlar kuşağı
oluştu. Hayranlardan bazıları Leyla Gencer efsanesine kendilerini öyle bir
kaptırdılar ki Avrupa ve Amerika’daki radyo arşivlerinde Leyla Gencer kayıtları
aramaya koyuldular. Buldular da. Böylece hatırı sayılır bir Leyla Gencer
diskografisi oluşmaya başladı.
Leyla Gencer’in
sanat anlayışındaki en önemli noktalardan biri daima riskli ve zor olanı
seçmesiydi. Örneğin Gencer’in bir haftada koskoca bir operayı öğrenip sahneye
çıktığı ve müthiş başarı kazandığı artık bilinen öykülerden biridir. 19. Yüzyılda
yazılıp, sonradan şarkıcılar açısından çetin zorluklar taşımaları nedeniyle
rafa kaldırılmış pek çok operayı 20. Yüzyılda ilk kez Leyla Gencer yeniden
canlandırmıştı. Donizetti’nin “Anna
Bolena”, “Caterina Cornaro”, “Lucretia Borgia”, “Maria Stuarda”, “Roberto Devereux” operalarındaki
kraliçe rollerini canlandırmasındaki üstün başarı sonucu “La Regina Turca”, yani Türk Kraliçesi lakabı takılan Leyla Gencer^,
“soprano agilita” ya da “dramatik koloratur” sesler için
yazılmış bu zor rolleri müthiş bir ustalık, duyarlık ve dramatik güçle
seslendirmişti.
Onu sahne de
görmemiş olup da plaklarını ve tek tük de olsa altın değerindeki filmlerine
rastlayıp Leyla Gence tiryakisi olanların sayısı hızla arttıkça, onu tanımak,
dinlemek, ondan bir şeyler öğrenmek isteyenlerin de sayısı artıyor dünyada.
Leyla Gencer, son
yıllarda hem İtalya’da hem de Fransa’da Donizetti,
Bellini ve Rossini seminerleri
yaptı. Bu seminerleri şimdiye kadar İtalyanca ve Fransızca veren sanatçı,
İstanbul’da 30 yıldır ilk kez topluluk karşısında kendi dilinde konuşma
yapacağı için önceleri biraz heyecanlıydı. Seminer metinlerini titizlikle
Türkçeye çevirdi, bir dostunun yardımıyla metin üzerinde epey çalıştı. Ancak,
seminerler sırasında anlaşıldı ki, Leyla Hanım’ın hiç heyecanlanmasına gerek
yokmuş. Zira o, Türkçeyi çoğumuzdan daha iyi anlaşılır temizlikte, yeni
terimleri, sözcükleri hiç yadırgamadan ve yadırgatmadan çok akıcı bir dille
konuşuyor, konuşmasını sık sık anekdotlarla, anılarla süslüyor ve
renklendiriyor.
Gencer, Donizetti operalarının müziğini,
konularını, karakterlerin işlenişini, karakterlerle müzik arasındaki
bağlantıları inceleyip, anlatırken, o denli sarmalayıcı oluyordu ki konu ile
hiç ilgisi olmayan biri bile olsanız, sırf Leyla Gencer’in çekiciliğine kapılıp
birinci sınıf müzik meraklısı kesilirdiniz.
Leyla Gencer, Donizetti’nin tüm operalarını tek tek
incelediği bu seminerlerde, operaların erkek, kadın bütün rollerini açıklamalı,
örnekli ve taklitli olarak tanıttı katılanlara. Zaman zaman karşılıklı sohbet
havasında süren seminerlerde Leyla Gencer, operamızda görevli sanatçıları da
dinleyerek yorum, teknik ve stil konularında onlara yardımcı oldu, büyük bir
sabırla bazen tek bir cümle üzerinde uzun uzun durarak en iyi, en doğru yorumu
aradı.
Leyla Gencer’in bu
seminerleri keşke TRT televizyonu tarafından hiç olmazsa arşiv amacıyla banda
alınsaydı. Çünkü müzisyen olalım, olmayalım, hepimizin bu olağanüstü insandan
öğreneceğimiz çok şey var.
https://www.youtube.com/watch?v=4kFbgitnQ9k
1991 TRT Devlet
Sanatçısı Leyla Gencer belgeselinde IDOB’da verdiği Rossini seminerinden bir kesit görüntüleniyor.
"Bilindiği gibi Leyla Gencer, Tebaldi, Callas, Monserrat Caballe, Beverly Hills, Joan Sutherland gibi" derken, zannederim Beverly Hills degil Beverly Sills olmaliydi ...
YanıtlaSil